Bentonit ve Montmorillonit Nedir

Bentonit Nedir? ● Bentonit, içindeki mineral muhtevası ve kalitesi değişiklik göstermekle birlikte tabiatta doğal olarak varolan bir madde / madendir. ● En genel tanımıyla bentonitler, içinde % 50 den fazla Montmorillonit minerali bulunduran Smektit grubu killerdendir. Devamı »

ŞELASYON (AĞIR METAL ARINDIRMA) TEDAVİLERİNDE BENTONİT

Homeopatlar Derneği ve Sağlık Aksiyon Network üyesi ve Doğal Tıp tedavileri konusunda birçok makaleleri bulunan Sonny Mcleod Bentonitin Şelasyon Tedavilerinde şunları belirtmiştir; Devamı »

Günümüzde Bentonit Ürünlerine Dünyadan Örnekler

Bentonit olarak pazarlanan ürün çeşitleri arasında, yüz ve saç maskeleri, banyo ürünleri, diş macunları, bebek pudrası, detoks tabletleri, kolon temizliği sıvı ürünleri, mineral süplemanı kapsülleri gibi ürün çeşitliliği bulunmaktadır. Devamı »

Bentoniti Diğer Killerden Ayıran Özellikler

Her kil aynı özelliklerde ve amacına uygun değildir. Piyasada sağlık yada güzellik amacıyla kil bazlı toz yada sıvı formda sayısız ürünler satılmaktadır. Perry A. Yazdığı YAŞAYAN KİL – Doğanın Kendi Mucizevi Şifası Kalsiyum Bentonit Kili, kitabında Bentonit kilini tanımlarken Devamı »

Bentonit Kilinin Kullanım Şekilleri

YÜZ MASKESİ OLARAK KULLANIMI - KİL LAPASI ŞEKLİNDE KULLANIMI - KİL BANYOSU OLARAK KULLANIMI - SIVI DAHİLİ KULLANIM - MACUN KULLANIMI - TOZ KULLANIMI Devamı »

 

OTİZM ve BENTONİT KİLİ İLE DOĞAL AĞIR METAL ŞELASYONU

Share Button

OTİZM ve BENTONİT KİLİ İLE DOĞAL AĞIR METAL ŞELASYONU

otizmvebentonitkiliOtizm 50 yıl önce pek bilinmeyen bir hastalık iken bugün salgın gibi yayılmakta ve yıllar geçtikçe daha çok rastlanan bir hastalığa dönüşmektedir maalesef. Genellikle 1-3 yaşlarında ortaya çıkan kişinin dil, sosyal ve iletişim becerilerini bozan bir hastalık olarak tanımlanmaktadır. Otizm` in sözcük anlamı `içine dönük` tür ve eski tarihlerde Otizmin tam olarak ne zaman rastlandığı bilinemese de birçok şizofrenik rahatsızlıklarla benzerlik gösterdiği görülmüştür. Adını artık çok sık duyduğumuz bu hastalık son zamanlarda birçoğumuzun hayatında ve gelecek nesillerimize tehdit oluşturmaktadır.

Otizm, tarihe bakıldığında, 1950`li yıllara kadar çok fazla rastlanmayan bir hastalık iken, ne gariptir ki çağımızda rakamlar bizi korkutarak bir salgın hastalık gibi büyümektedir. 1987`den 1998`e kadar yapılan bir analizde California`da otizm tedavisi gören çocukların sayısı 2.7 kez artmış, ABD`de 2013 yılında yayınlanan Ulusal Sağlık İstatistik Raporuna göre ise 2007`de 1/86 olan otizm sıklığı 2012`de 1/50 ye yükselmiştir. Bu sayının şu anda 1/38 olduğu düşünülmektedir.(1) Ülkemizde ise istatiksel bir veri bulunmamakla birlikte 1/100 civarında olduğu tahmin edilmektedir. Bu rakamların ciddi şekilde katlanarak son yıllarda artması, otizm hastalığının genetik faktörlere dayandığını düşünenler bir tarafa çevresel faktörlerin çok büyük rol oynadığını tartışanların sayısını da gün geçtikte arttırmıştır. Genetik faktörlerin bu kadar kısa zamanda etkisini gösterip her yıl daha çok çocuğu etkilemesi neredeyse imkansızdır. Genetik faktörler yüzyıllar içinde kendini göstermektedir ve akraba evlilikleri gibi durumların artması gerekmektedir. Oysa günümüzde böyle bir artış söz konusu değildir.

Bunun yanında, son 50 yılda endüstrinin ve teknolojinin gelişmesi ile buna bağlı olarak insanların daha çok toksin, ağır metal, radyasyon ve kimyasallara maruz kaldığı bir gerçektir. Artık yediğimiz yemekten, giydiğimiz kıyafete kadar her şey vücudumuza tehdit oluşturabilecek nitelikte kimyasallar içeriyor maalesef. Büyük şehirlerde ve endüstriyel bölgelerde cıva solumaktayız. Evimizde artık duvar boyasından, mobilyalarımızın cilasına kadar her şey soluduğumuz havaya kimyasal ve ağır metal salmaktadır. Bunlar maalesef vücudumuzda ağır metallerin ve toksinlerin birikmesine sebep olmakta ve bu durum özellikle anne adaylarını çok etkilemektedir. Son 50-60 yılda endüstrinin gelişmesi ile hayatımıza giren bu zararlı maddeler, otizmin artmasıyla aralarında bir bağlantı olduğunu düşünenlerin sayısını oldukça arttırmıştır. Amerikan Pediatrisi Başkanı Dr. Carol Berkowitz, çevrede meydana gelen değişikliklerin anneyi ve çocuğu hem hamilelikte hem de hamilelikten sonra etkilediğini ve daha anne karnındayken alınan bu toksin, ağır metal ve kimyasalların otizme sebep olduğunu belirtmektedir.

Otizm Makalesinin Devamı Aşağıdadır.

OTİZM ve BENTONİT KİLİ İLE DOĞAL AĞIR METAL ŞELASYONU
Bentonit Tedavisi Bentonit > Sayfa 132
Yandex.Metrica