Bentonit ve Montmorillonit Nedir

Bentonit Nedir? ● Bentonit, içindeki mineral muhtevası ve kalitesi değişiklik göstermekle birlikte tabiatta doğal olarak varolan bir madde / madendir. ● En genel tanımıyla bentonitler, içinde % 50 den fazla Montmorillonit minerali bulunduran Smektit grubu killerdendir. Devamı »

ŞELASYON (AĞIR METAL ARINDIRMA) TEDAVİLERİNDE BENTONİT

Homeopatlar Derneği ve Sağlık Aksiyon Network üyesi ve Doğal Tıp tedavileri konusunda birçok makaleleri bulunan Sonny Mcleod Bentonitin Şelasyon Tedavilerinde şunları belirtmiştir; Devamı »

Günümüzde Bentonit Ürünlerine Dünyadan Örnekler

Bentonit olarak pazarlanan ürün çeşitleri arasında, yüz ve saç maskeleri, banyo ürünleri, diş macunları, bebek pudrası, detoks tabletleri, kolon temizliği sıvı ürünleri, mineral süplemanı kapsülleri gibi ürün çeşitliliği bulunmaktadır. Devamı »

Bentoniti Diğer Killerden Ayıran Özellikler

Her kil aynı özelliklerde ve amacına uygun değildir. Piyasada sağlık yada güzellik amacıyla kil bazlı toz yada sıvı formda sayısız ürünler satılmaktadır. Perry A. Yazdığı YAŞAYAN KİL – Doğanın Kendi Mucizevi Şifası Kalsiyum Bentonit Kili, kitabında Bentonit kilini tanımlarken Devamı »

Bentonit Kilinin Kullanım Şekilleri

YÜZ MASKESİ OLARAK KULLANIMI - KİL LAPASI ŞEKLİNDE KULLANIMI - KİL BANYOSU OLARAK KULLANIMI - SIVI DAHİLİ KULLANIM - MACUN KULLANIMI - TOZ KULLANIMI Devamı »

 

Otizime Karşı Bentonit Kili – Cherr Mc Koy

Share Button

otizm-bentonit-kiliBirçok otizim tedavi merkezi, başarılı sonuçlar aldıkları rejimlerinde bentonit kilini kullanmaktalar. Detoks ve Şelasyon uygulamalarında Kalsiyum Bentonit kili kullanımı başarılarındaki anahtar faktör olduğu ortaya koyulmakta. Çalışmalar, kilin eşsiz bir özelliği olan metalleri ve çevresel toksinleri güvenli bir şekilde uzaklaştırdığını ve gerek davranışsal ve gerekse de bütünsel açıdan daha iyi sonuca ulaştırdığını gösteriyor.

Her yıl otizim tanısı konulan çocukların sayısı oranları oldukça korkutucu bir şekilde artıyor. 1980’lerde, bir çalışma her 10 bin çocukdan 4’ünün otizim belirtisi göstermiştir. Cambridge Üniversitesi Otizim Araştırma Merkezi tarafından yapılan yakın tarihli bir çalışmada ise bu durumun her 60 çocuğun 1’inde olduğunu göstermiştir. Otizim rahatsızlığının bu nedenli artması konusunda ihtilaflar süre dursun, araştırmacıların bir çoğu genetik sebepler olduğunu belirtmekte, bazıları ise bunun nedenini çevresel faktörlere bağlamaktadır.

Güncel araştırmalar, otizim vakalarında genetik faktörlerin göründüğünü ortaya koysalar da, genetik faktörlerin bu rahatsızlığı tetiklediğini belirtmektedirler. Maryland’de Kennedy Krieger Enstitüsü’nde Çocuk Neurolojisti olan Dr. Gary Goldstein, genetiksel açıdan duyarlı olan bir kişide çevrede mevcut bir şeyin, bu durumu tetiklemede rolü olduğunu belirtmektedir.

Amerikan Pediatri Akademisi başkanı, Dr. Carol Berkowitz, çevrede meydana gelen değişikliklerin ciddi bir endişe olduğunu düşünmekte ve gerek hamileliklte gerekse doğumdan sonra toksinlere, kimyasallara ve çevresel faktörlere maruz kalmanın otizime yol açtığını belirtmektedir.

Birçoğu otizimin nedenlerinden biri olarak da çocukluk dönemindeki aşılar olarak görmektedir. Elbette bu konu da tartışmalar halen süregelmektedir. Bazı araştırmacılar bu bağlantıyı kabul etmezken, bazıları da aşılanmamış çocuklarda otizim oranının aşılanmış çocuklara kıyasla ciddi bir biçimde az olduğu verilerine işaret etmektedir. Spesifik olarak, bazı araştırmacılar civanın halen çocuklara verilen grip aşılarında mevcut olduğunu ve bu duruma sebebiyet verdiğini belirtmektedirler.  Yine bazı araştırmacılar CDC Zorunlu Aşı Programına göre verilen aşıların sayısında ciddi bir artış olduğunu işaret etmektedir. 1983 yılında, doğumdan 6 yaşına kadar verilen toplam aşıların sayısının 10 iken, 2007 verilerine göre bu sayı 36’ya çıkmıştır.

Çeşitli Çevresel toksinlerin  (civadan kurşuna, diğer toksik metallere, böcek ilaçları, gıda katkıları, alev geciktirici, fitalat (kozmetik ve sentetik kumaş ve döşeme kaplamalarında bulunur), antibakteriyel sabun, hayvan pire şampuanları ve hatta florit) otizimi tetikliyor olabileceği belirtilmektedir.

Şelasyon, Dahili Arınma, Detoksifikasyon

Otizimin başlangıcında bu denli önemli bir rol oynayan çevresel toksinlerle birlikte, kendimizi korumamız ve bunların mümkün en kısa sürede vücuttan uzaklaştırılması bir zorunluluk olmuştur. Maalesef, bu toksinlerden tamamen kaçınmak neredeyse imkansızdır. Soluğumuz havada, içtiğimiz suda, yediğimiz gıdalarda bulunmaktadır. Günümüzde, birçok natüropat ve holistik doktor, otistik hastalara davranış terapileri yanında şelasyon ve detoksifikasyon programlarını tavsiye etmektedir. Uzmanlar toksinlerin uzaklaştırılması ile birlikte, bu davranışsal ve müzik terapisi yada uygulamalı davranışsal analizleri gibi bütünleyici terapilerin daha kolay uygulandığını ve daha etkili olduğunu kabul etmektedirler.

Şelatörler ağır metallerin bağlanması için kullanılan maddelerdir. Medikal Profosyonellerin kullandığı en yaygın iki tipi deri yoluyla DMPS ve ağız yoluyla DMSA’dır. Bu şelasyon terapileri genel olarak işe yarar fakat oldukça pahalı ve başta çocuklarda olmak üzere daha ciddi yan etkileri (başağrısı, ishal, yorgunluk, ateş, kramp) bulunmaktadır. Vücut detoksu için daha iyi ve daha doğal yolu ve daha az reaksiyon riski olan ve diğerleri kadar etkili olmasa bile, yine de etkili olan bir şelatör ise Kalsiyum Bentonit Kilidir.

Bentonit Kili nedir ? Nasıl etkileşir ?

Kalsiyum Bentonit Kili Montmorillonit/Smektit grubu killerin bir üyesidir. Aynı zamanda Yaşayan Kil olarak ta bilinir. Tedavi Edici killer arasında en çok araştırılan kil türüdür. Eşsiz bir şekilde güçlü negatif iyonik yük taşır ve bu özellik manyetik olarak pozitif iyon yüklü her türlü maddeyi çekebilmesini sağlar. Bu maddeler kil molekülünün hem yüzeye yapışarak hem de içine emilerek gerçekleşir. Bu toksinler, kilin bertaraf edilmesi ile, vücuttan uzaklaştırılır.

Kalsiyum Bentonit Kili vücudun detoksifiye edilmesinde hem dahili hem de harici olarak kullanılır. Kil, sindirilmez, böylelikle sıvılaştırılmış formda dahili olarak alındığında, vücut sisteminden geçerken toksinleri toplar ve vücuttan uzaklaştırılarak ortadan kaldırılır. Eğer içilebilen sıvılaştırılmış kil mevcut değilse, yemeğe, meyve suyu yada yoğun kıvamlı içeceklere eklenebilir. Harici olarak kullanımlarda, kil banyosu şeklinde toksinlerin atılımında oldukça etkili olduğu ortaya konmuştur. Ran Knishinsky, The Clay Cure (Kil Tedavisi) adlı kitabında, kil banyolarıyla ilgili olarak “çok basit bir işlemdir ve birçok iyi şeyi genele kıyasla, mükemmel çekme gücü özelliği sayesinde, çok kısa bir süre içinde yapabilir. Kil, banyo formuyla, toksinleri çekmeve deri gözeneklerinden atma gücüne sahiptir.” Belirtmektedir. Ayrıca, Wendell Hoffman, Using Energy to Heal (Tedavi için Enerjini Kullanımı) kitabının yazarı, bentonit kilini, banyoda kullanıldığında, toksik kimyasalları deri gözeneklerinden çekebildiğini tespit etmiştir.

Dr. Miriam Jang, MD, Breakthroughs in Autism (Otizimde Atılımlar) Kitabının yazarı şunlar belirtmiştir;

“Bir çok hastama kil banyoları uyguladım. Civa, kurşun, arsenik, alüminyum ve kadmiyum gibi ağır metal oranları çarpıcı biçimde düştü. TD DMPS, oral DMSA ve Kil Banyosu metotlarını kullanarak metal seviyelerini gözlemliyorum ve kil banyoları metallerin atılımında daha hızlı. Özellikle, hastalarımdan biri çok yüksek miktarda civa ve sınırın üstünde kurşun barındırmaktaydı. 3 ay boyunca haftada iki kil banyosu uygulayarak, kurşun ciddi bir şekilde düştü, civa ise kalmadı. Yüksek kurşuna bağlı olarak meydana gelen kas zayıflıkları çarpıcı biçimde iyileşti.“

Kaynak: http://www.naturalnews.com/026508_clay_autism_environment.html

Otizime Karşı Bentonit Kili – Cherr Mc Koy
Bentonit Tedavisi Bentonit > Sayfa 10
Yandex.Metrica